SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER “Düşünmek yalnızca zekâ ve derinliği değil, her şeyden önemlisi cesareti gerektirir.” [1] Antoine Lavoisie...
SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER
“Düşünmek yalnızca
zekâ ve derinliği değil,
her şeyden önemlisi
cesareti gerektirir.”[1]
Antoine Lavoisier’nin, “Gerçeklerden başka hiçbir şeye güvenmemeliyiz,” vurgusuna unutulmaması gereken bir değer atfetmek gerektiği, çok açıktır.
Hem de içinden geçile(meye)n kesiti Franco Bifo Berardi’nin, “Uygarlık çökmüyor, sadece uygarlaşmadan sapıyor. Bugün uygarlık barbarlığın tutunmasını güçlendirirken uygarlaşma dağılıyor. Uygarlığı destekleyen teknolojik altyapı çökmeyecek; ancak insan aklının ve iradesinin kontrolünden çıkmakta,” diye betimlediği koordinatlarda!
Kim ne derse desin: Kapitalizm teknoloji eliyle yeni bir gerileme dönemi yarattı!
Evet, “Teknoloji insanın doğayla uğraşma biçimini, hayatını sürdürebilmesi için gerekli olan üretim sürecini gösterir; ve böylece sosyal ilişkilerinin oluşum biçimini ve bunlardan kaynaklanan düşünsel kavramları açığa vurur,” diyen Karl Marx çok haklı. Elbette teknolojinin kimin elinde (ve kontrolünde) olduğunu “es” geçmeden!
Bu meseye ilişkin olarak Ütopya Yayınevi’nin yayımladığı ‘Yapay Zekâ, Toplum ve Kültür’[2] başlıklı derleme önemli ipuçları sunuyor: “Teknoloji-Duygu-İnsan İlişkisi” (s.97) konusunda; “Yapay Zekâ ve Algoritma Diktatörlüğü” (s.135) gerçekliğine ilişkin; “Yapay Zekâ ve İnsani İletişimin Sonu” (s.200) olduğuna ve yol açabileceği “Posthümanizm”e (s.240) dair.
Teknolojiye itirazı olmayanların; teknolojiyi kontrolünde tutanların kullanımına ilişkin rezervleri olmalı: “Yapay Zekâ Karşısında İnsanın Anlam ve Değeri” (s.258) veya “Yapay Zekâ, Sermaye ve Toplum” (s.326) ya da vd’leri gibi…
* * * * *
Yükselen trendin yapay zekânın imkânlarına dair genellemeler olduğu bir “sır” değilse de; bunun bir “Ama”sı var!
Örneğin yapay zekâ ile “yeni bir çağın” başladığını “iddia” edenler teknolojik mutasyonla kapitalizmin liberal demokrasiden vazgeçtiğini ve Yuval Noah Harari’nin deyişiyle, “Uygarlığın temel yapı taşlarının, insan olmayan bir güç tarafından yeniden programlanabileceğini düşündürüyor.”
Ayrıca yapay zekâ verinin merkezleri büyük miktarda su, elektrik tüketiyor olması da iklim değişikliğine katkıda bulunuyor, enerji kullanımı sürdürülemez hâle geliyor.
Bu ve benzeri “risklere” rağmen yerküreyi dönüştürecek yapay zekâ sistemlerini geliştirme ve kontrol etme yarışı başladı. Mart 2025’in ilk günlerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler şöyle:
► Apple, 4 yılda ABD’de 500 milyar dolar harcayarak (Türkiye’nin bütçesinin yarısı) 20 bin kişiyi işe alacağını ve yapay zekâ makineleri üretmek için Teksas’ta dev fabrika kuracağını duyurdu.
► Japon teknoloji devi SoftBank da elini korkak alıştırmadı: Silikon Vadisi’ne 100 milyar dolarlık yatırım yapıp 100 bin yeni iş yaratacağını açıkladı.
► Yetmedi... SoftBank, OpenAI ve Oracle, önümüzdeki dört yıl içinde yapay zekâ için bilgi işlem altyapısına 500 milyar dolar harcama sözü verdi.
► Google, Microsoft ve Meta (Facebook ve Instagram’ın sahibi) da yapay zekâ veri merkezleri için 215 milyar dolarlık bütçe ayırdı. Yapay zekâ pazarının yakında bugünkünün 1000 katı olacağını öngördüler.
► İlaç üreticisi Eli Lilly, ABD’de 4 yeni fabrika kuracağını, 27 milyar dolar yatırımla 3 bin yüksek vasıflı iş yaratacağını duyurdu. Yapay zekâ destekli programlarla ilacın ‘F-35’lerinin’ üretimi için harekete geçti.
► ABD’de Harvard’ın başını çektiği beş üniversite, İnsan Virom Programı’nı duyurdu. Yapay zekâ, insan vücudunda yaşayan trilyonlarca virüsün sağlığa etkilerini analiz edecek.
► 1.7 katrilyon dolarlık iki fonun başındaki gezegenin en zengin adamı Birleşik Arap Emirlikleri Şeyhi’nin kardeşi Tahnoon bin Zayed Al Nahyan, ülkesini bu yarışta küresel bir merkez yapmak için yapay zekâya 50 milyar dolar harcama kararı aldı.
► Çin de boş durmadı. Alibaba, 3 yıl içinde yapay zekâ ve bulut altyapısına 52 milyar dolardan fazla para yatıracağını kaydetti. Apple’ın iPhone’larına Çin pazarına özel Alibaba yapay zekâ uygulaması entegre edileceğini açıkladı.
► ABD’li perakende devi Amazon, yeni nesil Alexa+ adlı sanal asistanını duyurdu. Ayda 20 dolar abonelik ücretiyle kullanılabilecek bu sistem, daha konuşkan, daha akıllı ve konser bileti ayırtmaktan market alışverişi yapmaya kadar birçok işlevi üstlenebilecek.[3]
* * * * *
Burada durup tekrar “Teknoloji-Duygu-İnsan İlişkisi”; “Yapay Zekâ ve Algoritma Diktatörlüğü; “Yapay Zekâ ve İnsani İletişimin Sonu”; “Posthümanizm”e problemine; “Yapay Zekâ Karşısında İnsanın Anlam ve Değeri” soru(n)larının altını çizip soralım: Kapitalizm kontrolündeki yapay zekâyı insan(lık) ve yaşamın yerine ikame mi edecek?
“Dilerim, ilginç zamanlarda yaşarsın” diyen o malum Çin bedduasının orta yerindeyiz sanki. Yani türlü acılara, sıkıntılara yol açan bir toplumsal altüst oluş döneminin…
Çinli yapay zekâ şirketi DeepSeek’in “reasoning” (akıl yürütme) modeli, ABD’nin en ileri yapay zekâ modellerine eşdeğer bir performansı, çok daha düşük maliyetle başardı. Bu da ABD teknoloji sektöründe büyük sarsıntı yarattı. Teknoloji indeksi Nasdaq’tan 1+ trilyon dolar silindi, yapay zekâ için kullanılan çipleri yapan NVIDIA’nın hisseleri iki günde ABD hisse senetlerinin piyasasının tarihinde görülmemiş düzeyde, yüzde 17 geriledi, değerinden 600 milyar dolar silindi.[4]
Bir şey daha: Küresel olarak kullanılan Microsoft’un bilgisayar sistemlerine bir güvenlik yaması, dünyayı tam karıştırdı. Büyük bir çöküş yaşandı. Felâketin boyutları tahmin edilemez olabilirdi. Dijital sistemlere bir küçük “güncelleme”, bunlarla iş gören büyük bilgiyasar küresel sistemlerini çökertti.[5]
Bu kadar da değil: Yapay zekâ teknolojilerinin hem ekonomik büyümeyi hem de askeri yenilikleri yönlendirebilecek ikili doğası, potansiyel bir yapay zekâ silahlanma yarışı olasılığını gündeme getiriyor. DeepSeek’in akıl yürütme modellerindeki ve verimlilikteki ilerlemeleri, yalnızca akademik bir başarı değil; aynı zamanda ulusal güvenlik açısından önemli sonuçlar doğuruyor.
Bu yarış kontrolsüz bir şekilde tırmanırsa Soğuk Savaş’ı hatırlatan yeni bir silahlanma yarışı riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu risk, küresel güvenlik dengelerini değitirebilir ve nükleer silah sahibi devletler arasındaki gerilimi artırabilir.
* * * * *
Toparlarsak: Kapitalizmin kontrolündeki teknolojik yapay zekâ imkânı “demokrasi”den faşizme yönelen tehlikeyi körüklemesinin yanında; başta kapitalist “işgücü piyasası” olmak üzere tüm piyasaları olumsuz biçimde derinden etkileyeceği de açıktır.
Gerçekten de dijital ve tekelci oligarşik kapitalizmde bilgi üretiminin “demokratikleşmesi”, beklenenin aksine, demokrasiyi zayıflatan sonuçlar doğuruyor. “Gerçekliğin” parçalanması, yanlış bilginin yayılması ve demokratik hesap verebilirliğin zayıflaması, faşist eğilimli otoriter liderlere ve oligarklara yeni olanaklar sağlıyor. Bu zeminde “süreç olarak faşizmin” öncü göstergeleri hızla gerçekleşmeye başlıyor.[6]
Tüm bunlara bir de yapay zekâ savaşları rekabetini devreye sokuyor; uzun bir dönem Meta, Google, Apple, OpenAI ve Microsoft gibi ABD teknoloji devlerinin tekelindeki yapay zekâ sistemleri, 2025 Ocak’ı sonunda Çin’den gelen haber ile ciddi bir darbe almış gibi.
Belirtmeden geçmeyelim; yapay zekâ bir çözüm olduğu kadar kapitalizmin kontrolünde tüm insan(lık) için de büyük bir soru(n)dur. Çünkü bilim kamusal, teknoloji özel olamaz; olur ise bugün yaşanan karmaşaya yol açar. Bir başka deyişle kapitalist sistemde, dev şirketlerin kontrolündeki yapay zekâ, insanlığa yarardan çok zarar verme riskiyle yüklüdür.
Aslî çözüm ise komünal yaşamda bilim ile toplumsalın iç içe geçmesidir.
19 Nisan 2025 14:22:43, Muğla.
N O T L A R
[*] Kaldıraç Dergisi, No:286, Mayıs 2025…
[1] Hannah Arendt.
[2] Yapay Zekâ, Toplum ve Kültür, Editörler: Himmet Hülür-Cem Yaşın, Ütopya Yayınevi, Aralık 2024, 616 sahife.
[3] Güney Öztürk, “Yapay ‘Zekâ’da ‘Zirve’ Yapıyoruz”, Sözcü, 1 Mart 2025, s.9.
[4] Ergin Yıldızoğlu, “… ‘İlginç Zamanlarda’ Yaşıyoruz”, 30 Ocak 2025… https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ergin-yildizoglu/ilginc-zamanlarda-yasiyoruz-2294319
[5] Orhan Bursalı, “Teknoloji Devlerinin Küresel Gücüne Sınır mı?”, Cumhuriyet, 21 Temmuz 2024, s.6.
[6] Ergin Yıldızoğlu, “Dijital Kapitalizm Demokrasiye Karşı”, 3 Şubat 2025… https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ergin-yildizoglu/dijital-kapitalizm-demokrasiye-karsi-2295584
Yorumlar