Sibel Özbudun Temel Demirer Yayınevi: Ütopya Yayınları Bu kitapta yer alan yazılar, Türkiye’nin 2000’li yıllarda yöneldiği yeni d...
Sibel Özbudun
Temel Demirer
Yayınevi: Ütopya Yayınları
Temel Demirer
Yayınevi: Ütopya Yayınları
Bu kitapta yer alan yazılar, Türkiye’nin 2000’li yıllarda yöneldiği yeni dönem(ec)e değginler. Neo-liberal ekonomik politikaların, Türkiye burjuvazisinin yükselen fraksiyonu, Anadolu’nun [iktisaden liberal, kültürel açıdan muhafazakâr] kaplanları ve onların temsilcisi AKP eliyle pervasızca ve frensizce, iktisadî ve toplumsal yaşamın bütün alanlarını kapsayacak tarzda yaygınlaştırıldığı bir dönem.
Bu yazılar, AKP iktidarının aynı zamanda, “neo-Con” olarak nitelenebilecek bir projenin temsilcisi olduğu bilinciyle, sermaye birikimi ve kullanımındaki bu kritik değişimlere eşlik eden kültürel iklim değişikliğini açımlamaya çalışıyor. Ancak bu metinler, “Ulusal Sol”un yapmaya eğilimli olduğu üzere, AKP iktidarını Türk siyasal yaşamında radikal bir kopuş (ya da daha absürt bir tanımla “geriye dönüş”) olarak değil, daha çok “süregenlik içinde bir kopuş”, olarak tanımlıyor. Bunun içindir ki, yazıların bir bölümünde, özellikle Kürt Sorunu ve hukuk alanında AKP iktidarı boyunca, sona erdiği savlanan “vesayet rejimi”nde neyin/nelerin değiştiğini sorgulanmakta.
Ama sorgulamak yetmiyor. Kitap, neo-liberal/neo-Con AKP sultasına karşı ne darbeci özlemlere, ne de sandık yanılsamalarına prim vermeksizin, gerçek ve otantik bir “Anadolu Baharı”na çağırıyor okuru. Tekel direnişinin ve 1 Mayıs Meydanı’nın sokak sokak kazanılması sürecinin toplumsal muhalefet açısından içerdiği dersleri izleyerek.
Özetle, “Zamanın Ruhu” (AKP, Muhafazakârlık, Milliyetçilik)’te derlenen yazılar, bu ülkenin içinden geçtiği kritik kesite tanıklık ederken, koşulları eşit, adil ve özgürlükçü, paylaşımcı bir dünyaya doğru dönüştürme düşünü paylaşıyor…
Bu ülkedeki milyonlarla birlikte…
Bu yazılar, AKP iktidarının aynı zamanda, “neo-Con” olarak nitelenebilecek bir projenin temsilcisi olduğu bilinciyle, sermaye birikimi ve kullanımındaki bu kritik değişimlere eşlik eden kültürel iklim değişikliğini açımlamaya çalışıyor. Ancak bu metinler, “Ulusal Sol”un yapmaya eğilimli olduğu üzere, AKP iktidarını Türk siyasal yaşamında radikal bir kopuş (ya da daha absürt bir tanımla “geriye dönüş”) olarak değil, daha çok “süregenlik içinde bir kopuş”, olarak tanımlıyor. Bunun içindir ki, yazıların bir bölümünde, özellikle Kürt Sorunu ve hukuk alanında AKP iktidarı boyunca, sona erdiği savlanan “vesayet rejimi”nde neyin/nelerin değiştiğini sorgulanmakta.
Ama sorgulamak yetmiyor. Kitap, neo-liberal/neo-Con AKP sultasına karşı ne darbeci özlemlere, ne de sandık yanılsamalarına prim vermeksizin, gerçek ve otantik bir “Anadolu Baharı”na çağırıyor okuru. Tekel direnişinin ve 1 Mayıs Meydanı’nın sokak sokak kazanılması sürecinin toplumsal muhalefet açısından içerdiği dersleri izleyerek.
Özetle, “Zamanın Ruhu” (AKP, Muhafazakârlık, Milliyetçilik)’te derlenen yazılar, bu ülkenin içinden geçtiği kritik kesite tanıklık ederken, koşulları eşit, adil ve özgürlükçü, paylaşımcı bir dünyaya doğru dönüştürme düşünü paylaşıyor…
Bu ülkedeki milyonlarla birlikte…
Yorumlar