Sibel Özbudun , Temel Demirer Yayınevi : Ütopya Yayınevi Baskı Yılı : 2006 "Döneklerce '...
Sibel Özbudun, Temel Demirer
Yayınevi
:
Ütopya Yayınevi
Baskı Yılı
:
2006
"Döneklerce 'devrim olmadı demokrasi verelim' formülüyle tarif edilmeye kalkışılan AB "pek cazip" olsa da; hayatın bu yamalı bohçaya hiç mi hiç tahammülü yoktur...
Artık 'Ama'sız, 'Fakat'sızca; yani 'eveleyip-geveleme'den yüksek sesle telaffuz edelim: Ne ABD Irak'a demokrasi ihraç ediyor ne de AB süreci Türkiye'yi daha demokratik bir ülke yapıyor.
Siz, AB (ve Kopenhag Kriterleri) savunucuları... Siz savunduğunuz şeyin 'serbest piyasa' dedikleri kapitalist talan ile tahakküm olduğundan; ve 'Serbest rekabet piyasası denilen masal olmasa sermaye hegemonyasını yaşama geçiremez', olduğundan haberdarsınız değil mi?
Ve nihayet "Bu dünya, varsılın seyredilmesi üstüne kuruludur. Sahip olmak, tek başına hiçbir anlam taşımaz. Varsıl, sahip olduğu ayrıcalıkları göstermek zorundadır. Asla saklanamaz..."
AB, savunucuları nasıl sunmaya kalkışırsa kalkışsın, neo-liberal özelleştirmeci bir saldırıdır... AB'ye "uyum" kapitalist sistemin bugünkü yüzü olan yeni liberal politikalara da "uyum"dur...
Eğer bunlar böyleyse, ki böyledir; AB dediniz mi, onunda müsebbibi olduğu "YDD"den söz ediyorsunuz demektir... Bu bağlamda AB'ye her "Evet", emperyalist-kapitalizmin eşitsizlik ve tablosuna da -dolaylı/ dolaysız- bir "Evet"tir!
Şimdi, artık "hakikat"le yüzleşme zamanıdır: Sermaye stratejilerinden birini tercih etmek ne zamandır "solculuk" olmuştur?
AB yanlılarının, "devrimci dönüşüm" diye bir dertleri yoktur. Çünkü sorunlara mevcut uygarlığı aşan anti-kapitalist bir perspektiften bakmazlar. Öyle olduğunda lafı geveleyecek ne yer ne de malzeme kalır çünkü.
Hâlbuki esas meseleyi görmek, dünyayı değiştirecek dinamiği kavramaktır..."'
Yorumlar