Derleyen: Sibel ÖZBUDUN – Temel DEMİRER Yazılarıyla: Samir AMİN Bertolt BRECHT Umberto ECO Pierre MILZA William I. ROBINSON XXI. yü...
Derleyen: Sibel ÖZBUDUN – Temel DEMİRER
Yazılarıyla:
Samir AMİN
Bertolt BRECHT
Umberto ECO
Pierre MILZA
William I. ROBINSON
XXI. yüzyılın ilk çeyreğinde faşizm, ırkçılık, ayrımcılık –şeytan üçgeni– insan(lık)ın acil gündem maddelerini oluşturmaya başlarken; Umberto Eco’nun, “Faşizmin maskesini düşürmek ve ona her an dikkatli olmak” vurgusuyla, “Özgürlük ve kurtuluş asla sonu gelmeyecek bir görevdir. Sloganımız şu olsun: ‘Unutmayın’” diye eklemesi boşuna değil.
Çünkü Samir Amin’in, “Çağdaş kapitalizmin krizi ile faşiz-min siyasi sahneye dönüşünü birbirine bağlaması tesadüfi de-ğil”dir.
Faşizm yalnızca şiddet değildir; sermayenin saldırgan politi-kalarının toplamıdır; faşist yasalar, faşist eğitim, faşist yönetme-lik, faşist ekonomi politikalar ve benzeridir.
Ayrıca faşizm, herhangi bir şiddet değil tekelci sermayenin şiddetidir; yaşamın tepeden tırnağa sermayenin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesidir…
Ve tekelci dönemde kapitalist devlet(ler)in gittikçe otoriter bir biçim aldığı görülmelidir. Parlamentoların öneminin azal-ması ile yürütmenin gittikçe güç kazanması, biçimsel dahi olsa hukuki düzenlemelere riayet etmeyen hükümetler ve sosyal hakların kapsamının gittikçe daralması istisna olmaktan çıkan bu devlet biçiminin bazı özellikleridir.
Kuşkusuz, kapitalist devlet başından beri otoriter bir devlet biçimine meyilliydi ancak sınıf mücadeleleri ve dünya konjonk-türü dolayımıyla bu eğilim sınırlanmaktaydı. Kapitalist devlete içkin bu otoriterlik “olağanüstü” koşullarda, ekonomik, siyasal ve toplumsal kriz koşullarında, düzeni yeniden tesis etmek için devreye giriyordu. Bu durum liberaller tarafından “istisna hâl” olarak tanımlansa da; neo-liberalizm ile istisna olmaktan çıkıp bir “kural” hâline dönüşen kaçınılmazlıktı!
Ancak otoriterliğin de olduğu yerde durması mümkün de-ğildi; yani otoriter olanının totalitere yönelmesi bir zarurettir.
Elbette ki “önlenebilir” bir “zaruret”... Bu kitapta yer alan makaleler, bu zaruret ve “önlenebilirliği”ni tartışmaktalar...
Yorumlar