Toplumsal muhalefetin kalemini kırdılar Engizisyon hukukunun bir tezahürü olan düşmanla savaş hukuku üzerinden gelişen ve adeta bir ne...
Toplumsal muhalefetin kalemini kırdılar
Engizisyon hukukunun bir tezahürü olan düşmanla savaş hukuku üzerinden gelişen ve adeta bir nevi cadı avına dönüşen; birçok sosyalisttin, gazetecinin, öğrencinin hukuka aykırı yöntem ve delillerle dosyaya dahil edildiği; kamuoyunda devrimci karargah davası olarak bilinen dava dosyası, hukuk tarihinde kara bir leke olarak anılacak bir hükümle sonuçlanmıştır.
Verilen kararla SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın 7 sene 1 ay, SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu’nun 6 sene 8 ay, SDP Parti Meclisi üyesi İbrahim Turgut’un 11 sene 3 ay, SDP Parti Meclisi üyesi Ecevit Piroğlu’nun 6 sene 3 ay, HDP MYK üyesi Günay Kubilay’ın 6 sene 3 ay, İHD üyesi Sultan Seçik Kubilay’ın 6 sene 3 ay, SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz’ın 9 sene 2 ay, TÖP-G üyesi Semih Aydın’ın 6 sene 3 ay, Bilim ve Gelecek dergisi editörü Osman Baha Okar’ın 6 sene 3 ay, Red dergisi yazarı Hakan Soytemiz’in 8 sene 9 ay cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Soruşturmanın en başında başlayan hukuksuzluklar yargılama aşamamasında da artarak devam etmiş, delil olarak kullanılması hukuken mümkün olmayan MİT raporları dahi dosyaya dahil edilmiştir. Devletin sosyalistleri rehin alma politikası üzerinden gelişen bu dosya, özü itibariyle ve yargılama aşamasında uygulanan hukuksuzluklarıyla adeta toplumsal muhalefetin, başka bir adlandırma yapacak olursak sosyalist siyasal yaşamın tasfiyesi niteliğindedir.
Yaşanan yargılama sürecinde, hukuken kabul edilmesi mümkün olmayan kirli deliller üzerinden varsayıma ve geniş yoruma dayalı olarak, sosyalist olmak dışında başka ortak özelliği bulunmayan birçok yasal siyasi yapı, kurum ve kişi, devrimci katili olan eski bir işkenceci ile birlikte bu torba yargılamaya dahil edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında yapılan yargılama ve sonucunda verilen hüküm, AKP iktidarı süreci ile gelişen ve 2007 yılında doruğa ulaşan özel yetkili yargılama pratiğinin göstergesi konumundadır. Yargılama sürecinde, sosyalistler sadece siyaseten rehin alınmamış, devrimci katili işkenceci bir polis şefinin dosyaya dahil edilmesiyle de, yargılanan sosyalistler itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır.
Hukukun sosyalistler üzerinde Demokles’in kılıcı olarak kullanıldığı bu dava, içinde barındırdığı hukuksuzluklar ve her rutin ilişkiyi suç ilişkisine indirgeyen mantığıyla sadece dosya kapsamı içinde yargılanan sosyalistleri değil, tüm toplumsal muhalefeti hedef almaktadır. Bu hüküm ile birlikte her basın açıklamasının örgüt üyeliğine delil kabul edilebilecek, her yasal siyasal faaliyetin suç ilişkisine indirgenebilecek olması, toplumun yaratılmak istenen korku imparatorluğunun hegemonyasına sokulması demektir. Bu durum yukarıda da belirttiğimiz gibi demokratik siyasal zeminin vazgeçilmezi olan toplumsal muhalefetin katli niteliğindedir.
Ethem’in, Ali İsmail’in, Medeni’nin, Abdullah Cömert’in katillerinin elini kolunu sallayarak gezdiği bu ülkede, emeğin kurtuluşunu, halkların kardeşliğini, eşit ve özgür bir barışı savunan sosyalistlere ceza yağdıran bu yargılamayı, tıpkı Ethem’i, Ali İsmail’i, Medeni’yi, Abdullah’ı unutmadığımız gibi unutmayacak, unutturmayacağız.
Yorumlar