Sovyetler Birliği’nin 1991’de çökmesinin ardından Marksizme duyulan kuşkudan Lenin de payını aldı. Dünya komünist hareketi içindeki ki...
Sovyetler Birliği’nin 1991’de çökmesinin ardından Marksizme duyulan kuşkudan Lenin de payını aldı. Dünya komünist hareketi içindeki kimi gruplar, teorisyenler, Sovyetler Birliği’nin yıkılışından Lenin’in Marksizm anlayışını sorumlu tuttular.Lenin’in ideolojik ve pratik önderliğini yaptığı 1917 Ekim Devrimi’ni bir komplo, dolayısıyla Lenin’i bir komplocu olarak görenlerin sayısı arttı. Lenin’in parti anlayışını yanlış bulanlar, Lenin’i demokrasiyi yok etmekle, otoriter bir rejim kurmakla suçlayanlar çoğaldı. Hatta bazıları Lenin ile Marx arasına aşılmaz duvarlar diktiler; Lenin’i Marx üzerinden eleştirmeye başladılar. Bu görüş doğru mu? Sovyetler Birliği’nin yıkılışının nedeni Lenin’in teorileri mi? Lenin’in eserleri üzerine yaptığımız bu kapsamlı çalışma bu soruya yanıt arıyor. Sosyalizm eğilimli ülkelerin oluşturduğu sistemin yıkılması, dünyada yeni bir gericiliğin egemenliğine yol açtı. Bu ülkelerde “Leninizm” olarak uydurulmuş teori ve pratiğin yanlışlanması; Marksizmin ve Lenin’in görüşlerinin çürütülmesi olarak algılandı. Burada ideolojik fatura, Marx’a, Engels’e, Lenin’e çıkarıldı. Dünya çapında Marksizme, en başta da Lenin’e karşı ideolojik saldırı kampanyası örgütlendi. 1917 Ekim devrimini erken bulanlar, Lenin’in despotluğundan dem vuranlar, Lenin’in görüşlerinin eskidiğini söyleyenler, vb. çıktı. Oysa yaşanan olumsuzluğun nedeni Marx’tan, Lenin’den kopuştu. Lenin’in yolundan gidemeyişti. Bu kitabın temel bir amacı var: Lenin’in görüşlerini olduğu şekliyle, gerçekleri bozmadan yeniden ortaya çıkarmak! Lenin’in Marksizminin, devrimci Marksizm olduğunu göstermek! Lenin’i eleştirel bir gözle Marksizmde hak ettiği yere oturtmak! Sovyetler Birliği’nin yıkıntıları arasında kalmış Lenin’i tekrar ayakları üzerine dikmek! Özcesi tekrar Lenin’e dönmek!
Yorumlar